Masa 1 **

Köye inmişti.Gözlerini kaplayan büyük bir güneş gözlüğü takmıştı.Teninden yayılan ışık karanlık sokakta küçük bir fener etkisi yaratıyordu.Susuzluğunu dindirip köye inerdi her zaman.İnsanlara saldırmamak için...Ağır adımlarla köyü turluyordu.Max'ı görenler ya dükkanlarına giriyor, ya da olabildiğince uzakta yürüyorlardı.Max'ın burnunu insanların kokusu dolduruyor, insanların ayak sesleri onu çok rahatsız ediyordu.Hemen yakındaki bir barın kapısını açtı ve içeri girdi.

İçerisi yoğun parfüm kokuyordu.İnsanlarla doluydu.Gözleri ister istemez insanların boyunlarına tokuluyor, zihni kendini o boyunların tadına bakarken hayal ediyordu.Çok sessiz ama büyük adımlarla köşedeki masaya geçti.Diğer masalara nazaran bu masa daha sakin bir yerdeydi.Gözlerini boşluğa dikti ve düşünmeye başladı.Londra'da vampirlerin olduğunu biliyordu.Bunları nasıl bulacağını bilmiyordu.Dahiyane planı için güçlü bir kaç vampir lazımdı.

Amy biraz eylenmek amaçlı Stole Bar'a gitmişti.Gerçi bunu çok fazla yapmazdı sadece kafasnı dağıtmak ve rahatlamak istiyordu.Orada çılgınlar gibi dans edip rahatlamak..Kapıdan içeriye girdiğinde insanlar,gürültü ve müzikten başka birşey dikkatini çekmişti.En köşe kenarda oturan bir adam görüyordu.Çok farklıydı gözlerini ondan alamadı..Uzaktan bembeyaz vücudu ve kıpkırmızı dudakları vardı ama tam tamına net değildi çünkü kocaman gözlük kaplıyordu yüzünün yarısını..Çok geçmeden yanından geçen garsona döndü

-Ben bir viski alayım en sertinden olsun..

dedi,rahatlamaya okadar ok ihtiyacı vardı ki kendisini bugun çok boş bırakmıştı..Müziğin ritmiyle hafifç sallanmaya başladı.Herkes dans ederken neden otursun ki ? Tam dans pistine çıkarken garson geldi ve viskisini verdi.Bir dikişte fondip yaparak bitirdi ve tekrardan bir tane daha istedi..Kendisine hakim olamıyordu okadar çok kaptırmıştı ki ne olacak bilemiyordu ..İçkiye çok fazla dayanamazdı hemen sarhoş olurdu ama umurnda bile değildi doğrusu..Garson tekrardan getirdi içkisini.İçtikçe başı ağrıyor midesi bulanıyordu.En sonunda daha fazla dayanamayacağını anladı ve pistten inip boş bir masaya oturmak için yola koyuldu.Salla sallana masalardan birisine geçti.Kokusu neredeyse hertaraftan algılanıcak kadar güzeldi..İçkisini hala bırakamıyordu garson ise doldurdukça dolduruyordu..O sırada garipsediği adam yanına oturdu.Amy şaşırmıştı,aslında birazda irkilmişti yakından çok korkutucuydu uzaktanda anladığı gibi bembeyaz tenli,kıpkırmızı köfte dudakları ve simsiyah zeytin gibi gözleri vardı..Çok geçmeden konuştu..

-Benim masamda oturduğunuzun farkındamısınız ?

Gözlerini kırpmadan karşıya bakıyordu.Bir anda yanından bir ses konuştu.İnce bir sesti ve orada olduğunu biliyordu.İstemeden çok yakınlaşmıştı ona.

- Benim masamda oturduğunuzun farkındamısınız?

Gözlüklerini çıkardı.Sert hareketlerle katlayıp pelerininin cebine attı.Gözleri açığa çıkmıştı.Farklı renkteki gözleri.Ne kadar etkileyici ve korkutucuydular.Yerde yürüyen karıncayı bile kaçırmayacak kadar net gören gözler...Yetenekti bu.Vampirlere yaratıcıları tarafından bahşedilmiş bir yetenek.Duyuları çok güçlüydü.Aynı zamanda kasları da.Mükemmel bir fiziksel güce sahiplerdi.Bir o kadar da hıza.Görülmeden buradan çıkabilirdi.

"Özür dilerim."

Oturduğu yerden kalktı.Masalarda bir göz gezdirdi.yanlarındaki bir masa hariç heryer doluydu.Bir o boş yere, bir de kadına baktı.Kadına doğru eğildi.Kadının ürkmüş ve soğuk bakışları üzerindeydi.Gözlerini kadının gözlerinden boynuna doğru kaydırdı Max.Çok taze görünüyordu.Üstelik kokusu da fena değildi.Tam bir dişi insandı karşısındaki.Herşeyiyle mükemmel bir avdı.Ama Stesha'nın yerinde böyle bir karmaşaya neden olmayacaktı.Eğildi ve kadının sandalyesini kadın sandalyenin üzerindeyken havaya kaldırdı.Yanındaki boş masaya zarif bir şekilde bıraktı.Canını yakmamaya özen gösteriyordu.

"Burada hep ben otururum." ,dedi kadına bakarak. "Üzgünüm leydim"

Kibar olma vampirlerin doğasında vardı.Böylece istedikleri kurbanları etkileyebilir ve kendilerine yaklaştırabiliyorlardı.

Amy çok şaşırmıştı kafasından doğru düzgün hiçbirşey geçmiyordu.Karşısındaki kişi ne kadar korkunç olsada ona çok yakışıklı biri olarak bakıyordu çünkü adı üstünde sarhoştu..

-Özür dilerim."

Sadece bukadarmıydı ? özür dilerim.iki kelime..Adamın kalktığını gördü o sırada farklı renkli gözleri dikkatini çekmedi değildi doğrusu..Çok farklı bir renkti bu ne kırmızı ne sarı neden başka bir renk.İlginçti gözlerini dört tane görüyordu önündeki kişi sağa sola sağa sola sallanıyordu adeta .

-Özür dilemenize gerek yok..

Cevabı ise sadece bu olabildi.Adam çok değişikti..Bir anda çift görmeye başladı onu kafasını salladı gözlerini kapadı ama birşey değişmiyordu hala sanki ikizi vardı ama değildi çünkü çok içmişti..

-Burada hep ben otururum." , "Üzgünüm leydim"

Burada hep ben otururum derken ? Ne demekti şimdi bu ?

-Burada deminden beri ben oturuyorum farkında değilsiniz heralde..

Sinirlenmişti ayağa kalktı ve adama doğru döndü..

-Bir sorun mu var ? Burası halka açık bir bar isteyen istediği yerde oturur !

Gözlerinden alev fışkırıyordu gerçi ne yaptığını bilmiyordu..Daha sonra kendine gelmesi gerektiğini düşündü ve

-Afedersiniz,sinirlerim çok bozuk size çok fazla sert çıktım kusura bakmayın..Adım Amy , Amy Dudley. sizin adınız nedir ?

Artık kibar olmak gerekirdi..Ama ayakta bile kalamıyordu sallanıyoru daha fazla dayanamadı ve sandalyeye tekrar oturdu..

- Özür dilemenize gerek yok

Hah..Bir kadını kaldırıp başka bir yere oturtacaksın, bir de özür dilemeyeceksin.İlginç bir kadın olmalıydı karşısındaki.Ama sonuçta insandı.Ne kadar mükemmel biri olsa bile, Max'a göre, insandan hiçbir şey olmaz.Belki ufak zevkli dakikalar...Gerisi hikaye.Kadın şaşkındı.Ağzını açıp açıp kapıyordu.Sarhoş olduğu belliydi.Sonunda ağzındaki baklayı çıkardı.

- Burada deminden beri ben oturuyorum farkında değilsiniz heralde? Bir sorun mu var?Burası halka açık bir bar isteyen istediği yerde oturur!

Bu çıkış onu şaşırtmıştı.İnsanların uzak durduğu biriydi ve bir çok insan onun yanına yaklaşamazken, bu kadın...Bu sarhoş kadın nasıl ona çıkışabilirdi?Adı üstünde sarhoştu.Kafaya takmaması gerektiğini düşündü.

"Halka açık bir yer..." ,küçümser bir şekilde kıkırdadı.Kadının yanına oturdu.Kulağına doğru eğildi ve fısıldadı.

"Bence inatlaşmayalım leydim." ,çekici bir şekilde gülümsedi ve yaslandı.Bacak bacak üzerine attı ve cebinden bir sigara çıkarttı.Kadın tekrar konuşmaya başladığında Max sigaradan ilk nefesini çekmişti

- Afedersiniz, sinirlerim çok bozuk.Size çok fazla sert çıktım kusura bakmayın.Adım Amy..Amy Dudley.Sizin adınız nedir?

Gözlerini kadının üzerine sabitledi.Açık mavi renge dönen gözleri dudaklarına bakıyordu.Bir an için arzuladı kadını.Ama sadece vampirsel bir arzuydu.Fazla kırmızı dudaklarını araladı ve kusursuz dişlerinin arasından konuştu.

"Max Black." ,dedi kısaca. "Çok cüretkar ve kabasınız Bayan Dudley..Bir o kadar sıkıntıda görünüyorsunuz.Kabalıklarınızı sarhoşluğunuza verip sıkıntınızın sebebini öğrenmek isterim."

Kadınla ve sorunlarıyla ilgileniyor görünmek sadece işinin bir parçasıydı.Usta bir avcının avına yaklaşmasıydı bu.Sessiz ve çekici.

-Memnun oldum Bay Black.Ayrıca kaba lafını kendime hakaret olarak algılıyorum..Ben hayatta kaba olmaktan ve kabalardan nefret ederim..Kendimi size yanlış tanıttıysam özür dilerim.Ayrıca sarhoş falan değilim!Öyle bir izlenimmi veriyorum acaba ?Ayrıca sıkıntım bana özel kalsa çok memnun olurum..Bu konuyu geçsekte sakin bir yere gitsek ? Başım çok ağrımaya başladı ...

"Benimle sakin bir yere gitmeyi kimse istemez.Ama bunu sizin için yapabilirim."

Bu fikir onu mutlu etmişti.Bu kadında değişik bir şey vardı...Vampirleri çeken bir şey...Sıcakkanlıydı.Kanının tadını hayal ederken ister istemez dudaklarının şekli değişmişti.Kadını korkutmak istemiyordu.Ayağa kalktı ve nezaket gereği önünde eğildi ve elini öpmek için tuttu.Yavaşça kendine doğru çekiyordu.Kadın karşı koymuyordu.O güzel koku giderek daha da yaklaştı ve elinin üstünü öptü Max.Zarif bir şekilde elini bıraktı.Duygularını kontrol edebiliyordu.

"Yapım gereği bende sessizliği severim.Bu civarda sessiz mekanları avucumun içi gibi bilirim.Sizi götürmem için bana izin verin." ,dedi.Kadını oturduğu yerden yine zarifce kaldırdı.Gözleriyle onun gözlerini takip ediyordu.Kokusu kanının tadını kanıtlar gibiydi.

Amy gayet sakin ve sıcakkanlıydı..Genelde başına gelen bütün olaylarda saflığından olurdu.Ama bu seferki farklıydı..Daha değişik şeyler hissediyordu.Aslında aklı çok karışıktı içmek ona iyi gelmemişti..En iyisi sakinleşmek ve serinlemekti..Denize girmek istiyordu kapkara gözüken yıldızların yanısdığı bir göl kenarına gitmek istiyordu sadece..

-Memnun olurum , fakat neden kimse istemez ? Çok yakın ve iyi birisisiniz..

Merak etmişti..Neden ? Bunları düşünmek başını daha çok ağrıtmıştı..O sırada adamın elini öptüğünü gördü ve içi bir hoş olmuştu.Kendisni bir anda güvende hissetmeye başlamıştı.Buna karşı koyamadı..Gülümsedi ..

-İnceliğiniz için teşekkür ederim Bay Black..

-Yapım gereği bende sessizliği severim.Bu civarda sessiz mekanları avucumun içi gibi bilirim.Sizi götürmem için bana izin verin

Yapım gereği ? Bu adamın kullandığı sözler çok düşündürücüydü..Hep şifreli konuşuyordu..Daha fazla uzatmadan

-Tabikide , en iyisi neresiyse oraya götürmenizi rica ederim..

Bir an önce gitmek istiyordu oradan.Yükselen sesin şiddeti onun bayılmasına neden olacaktı adeta..Kusmak istiyordu..

-Lütfen göl kenarı bir yere götürürseniz sevinirim Bay Black kusmaya ihtiyacım var ..

Kötü görünüyordu kadın.Kusacak gibiydi.Güçlü altıncı hissi bu durumda devreye giriyordu.Kusması iyi değildi.Çıkabilecek bir damla kan, bütün sihri bozacaktı.Duygularını sakladı beyaz yüzü arkasında.

-Memnun olurum , fakat neden kimse istemez ? Çok yakın ve iyi birisisiniz..

"Tanıyanların benimle gezip tozmak isteyecek vakitleri olmadı." ,bunu söylerken gözleri parladı ve suratı ciddileşti.Kana susamışlığı çok açık belli oluyordu.Ama çok usta bir tiyatro sanatçısı gibi bu ifadeyi yok etti ve güldü. "Hep meşgul kişilerle tanıştım."

-Lütfen göl kenarı bir yere götürürseniz sevinirim Bay Black kusmaya ihtiyacım var ..

Gittikçe kötüye gidiyordu durum anlaşılan.Bir şeyler yapmalıydı.Bir yeteneği vardı.Vampirler insan hastalıklarından etkilenmezdi ve hasta insanları da çok rahat iyileştirebilirlerdi.Kadının gözlerinin içine baktı ve yüzüne sevimli, kırılamayacak bir ifade yerleştirdi.

"Elbette..Gideceğiz ama bu halde yürüyebileceğinizi sanmıyorum.Bana izin verin, lütfen." ,kadının hafifçe başını salladığını gördü.Elindeki siyah eldiveni çıkardı ve kadının midesine doğru götürdü.Bir eline bakıyordu bir de kadının yüzüne.Korkmuş görünüyordu. "Korkmayın.Bunu daha önce de yaptım." Kadının midesine dokundu ve gözlerini kapattı.Kadını nefes almayı bıraktığını hissetti.Birden gözlerini açtı ve yüzüne sevecen bir gülümseme yerleştirdi. "Daha iyi olmalısınız." Eldivenini hızla eline geri taktı ve kadını koluna taktı.Yavaşca, kadının da yetişmesini bekleyerek buradan çıktı.